28 Mayıs 2012 Pazartesi

Başlangıç Motosikleti

Yeni motosiklete başlayacaklar için notlar ;

Geçtiğimiz sene motosiklete başlaması konusunda ısrarcı olduğum ve başlayan arkadaşların aynı şekilde bu sene motosiklete başlamasına ön ayak oldukları arkadaşlarından yorumlar alıyorum. Her bahar bir kitle motosiklete adım atıyor. Çoğu kişi bu adımları yanlış attığı için bir sezon sonrasında motosikletini satışa çıkartıyor veya kazalar atlatıyor ve bu sebepten motosikletten soğuyor. Bazen de yanlış seçimler dolayısıyla yanlış motosikletle işe başlıyor ve çoğu zaman zarar ederek motosikletini kısa süre içinde değiştirmek zorunda kalıyor.

Bu yazıda “başlangıç motosikleti “ konusu odaklı yazmaya çalışacağım çünkü konu geniş ve motosiklet seçimi en önemli noktalardan birini oluşturuyor. Diğer noktalara değinmek de illa ki gerekecek fakat detayı genelde başlangıç motosikleti seçimine vermeye çalışacağım. Bu perspektiften okursanız daha faydalanabilirsiniz.

Benim ilk motosikletim 250 cc üç tekerlekli bir scooterdı (Piaggio Mp3). Hayatım boyunca odaklanma ve dikkat problemi ile yaşadım bu sebeple 3 tekerlekli bir motosikletin bana başlangıçta yardımcı olacağı fikrine kapıldım. Aslında sözkonusu motosikletin 10 km/saat hızın üzerinde diğer motosikletlerden farkı yoktu. Hiçbir ekstra fayda göstermedi fakat ben kullandığım sürece gösterdiğine kendimi inandırdım.

Doğru eğitim kurumu veya eğitmen ;
Başlangıç için bir motosiklete 4000 TL ila 10.000 TL para bayılacaksınız. Bu paraların dışında kıyafete ve kaska da 500 TL ile 2000 TL arası para vereceksiniz. Tüm bunları vermeden alacağınız bir eğitime bugün Türkiye şartlarında 150 TL ile 500 TL arası bir bedel harcarsınız. Vazgeçerseniz boşuna ekipmana ve motosiklete para vermemiş olursunuz ve bunun da yanında vereceğiniz eğitim bedeli sonrasında sadece ve sadece keyifli bir gün geçirmiş olursunuz. Burada yazacaklarımın veya yazmaya unutacaklarımın çok daha fazlasını bu konuda çok daha tecrübeli bir eğitmenden birebir almış olursunuz. Kurumlar genelde herkese temel bilgiyi en doğru şekilde verebiliyor fakat özel eğitmenler işin bir sonraki boyutuna taşıyabiliyor. Eğer doğru eğitmeni seçerseniz motosikletli yaşamınız boyunca bir koçluk hizmeti almanın ilk adımını da atmış olursunuz. Doğru başlarsınız. Eğer nihai sürüş hedefiniz daha büyük bir motosikletse belki de daha yüksek ccli bir motosikletle başlayabilecek kadar yeteneklisinizdir. Bunu en iyi bir eğitmen gözlemleyebilir. Sizin başlangıç motosikletiniz daha yüksek hacimli bir motosiklet olabilir. Bunu doğru gözlemleyebilmek için de eğitim şart.

İlk düşünmeniz gereken şu ; öncelikle motosikletle sürüş yaparken trafiğe alışmak sizin için zorlayıcı mı ? Eğer cevabınız evetse. Bir scooter alın. Çok temel bir bakış açısıyla sadece Gaz – Fren ve trafiğe odaklanabilmenizi kolaylaştıran daha az detay demektir scooter . Aynı zamanda daha pratik kullanım fakat bu pratikliğin bedeli olarak da daha az motosiklet sürüş keyfi ve daha az güvenli sürüş satın alıyorsunuz. Tüm bunları scooterdan vitesli motosiklete geçtiğinizde tecrübe edeceksiniz – edilmişi var, ben buradan söylüyorum size ☺ Alacağınız scooterın şu özelliklere sahip olmasına dikkat edin.

Kararınız kesinse minimum kişiyle paylaşın ; 
Eğer motosikletli yaşama adım atacaksanız herkesle paylaşmayın. Çevrenizdeki normal insanları çocukken motosiklete binmenizden korkan ve bu sebeple size yasaklayan ebeveynleriniz olarak düşünün. Olumsuzluk çukurunda yaşayan yurdum insanına hevesinizi kırması için fırsat vermeyin. Mutlaka birisi memleketinde kasksız motosiklet sürüp ölen amcasının oğlundan bahsedecek ve şeytan işi diye nitelendirecektir. Onlar motosiklet kullanmanın keyfini hiçbir zaman anlayamayacak kişiler olmaya devam edecek sizse bu keyifle onlardan farklı olacaksınız. Göreceksiniz siz doğru adımlarla senelerce motosiklet kullanırken onlar aynı kalıp cümleleri kullanarak trafiğin içinde kafeslerinden size bakacaklar.

Bir aksiyon planı oluşturun ve o plana köle olmayın – proaktif bir planlama yapın ; 
Kafanızda bir plan oluşturun. Bu planı oluşturmanızda eğitmeniniz çok yardımcı olacaktır. Bu plan doğrultusunda ilerleyin. Planınızı mutlak tutmayın tecrübenize göre değiştirilebilir olmalıdır. Çünkü siz de tecrübe kazandıkça daha ileri ufukları görebilir hale geleceksiniz. Bahsettiğim plan şu şekilde bir plan ;
Ben önce eğitim alacağım , eğitim alacağım kurum şu olsun sonrasında da şu özel hocadan ders alacağım sonra hem kurumdan hem özel hocadan edindiğim fikirlerle bir başlangıç motoru alacağım ama öncesinde ehliyet kursuna kayıt olmalıyım. Sonra korumalı kıyafetlerimi alacağım ve sonrasında başlangıç motosikleti olarak Honda CBF 150 alacağım. Onu bu yaz sonunda satar duruma göre ileride bineceğim modele karar veririm. Başlangıç noktanız bu olsun. Etkilendikçe revize edersiniz. Tabii ki koruma eğitim ehliyet gibi konuları revize etmemelisiniz fakat ilk motosiklet , satacağınız zaman vs. gibi konuları revize edebilirsiniz.

Ufak hacimli olsun ; 
Ufak hacimli motosikletler(125-150-200 cc gibi) daha az yakar, motoru kısa süre içinde limitlerinde kullanabilir hale gelirsiniz. Motorun sesini limitini tepkisini daha kolay kavramanıza yardımcı olur. Vergisi düşüktür. Az yakar. Parçaları genellikle daha uygundur. Bizim memlekette genellikle düşük hacimli scooter ve motosiklet kullanıldığı için parçası bol, fiyatı uygun olur. Düşük hacimle başlarsanız acemiyken mümkün oldukça az artçılı sürüş yaparsınız zaman içinde artçı almanız zaman içinde başkasının sorumluluğunu almanız demektir. Bir kişinin can sorumluluğunu mümkün oldukça tecrübeli iken almakta fayda var. Özellikle kurye motoru diye tabir edilen commuter tarzı motosikletler en iyi başlangıç motorlarıdır. Oturuş pozisyonları daha dik ve sürücü için daha ergonomiktir. Karizması düşük de olsa koruma demiri opsiyonları ve basit motor yapıları ile çilekeş öğreticilerdir. Bu modellere örnek olarak Honda CB 125 , Honda CBF 150 , Yamaha YBR 125 , TVS Apache 150 modelleri örnek olabilir. Bu modeller amortisorlerinde değişiklikle hemen hemen her boya sahip kullanıcılara hitap edebilir.

Chopper – Cruiser motorlar , Cross veya Racing motorlar iyi başlangıç motorları değildir ;
Bu noktayı özellikle belirtmem gerekiyor. Chopperlar diper adıyla cruiserlar kötü motorlardır demek istemiyorum sadece iyi başlangıç motosikletleri değildirler. Aynı şekilde racing motosikler için de geçerli. Neden olduğunu açıklayacağım ;
Motosiklette güvenli sürüşü sağlayan en önemli etken rake açısı denen etkendir. Rake açısı özetle ön lastiğin gidon ile yaptığı açıdır. Bu açı ne kadar darsa motosikletin iki lastiği arasındaki uzaklık o kadar azdır. Bu da ön frene bastığınızda durma hareketinin akışının arka lastiğe daha hızlı iletilmesi ve durmanın daha kolaylaşmasıdır. Bu tip motorlarda rake açısı geniş ve lastikler arası mesafe geniştir.

İkinci kavram ise gidon turu denen hadisedir. Genelde racing motosikletlerde rake açısı dar fakat gidon turu yani gidonu çevirdiğimizdeki tur da dardır. Bu da şehiriçi kullanımında zorluk yaratabilir. Bu özelliği şehiriçinde dezavantajken viraj performansı ve zevkinde avantaja dönüşmektedir. Yine oturuş ergonomisi açısından öne yatık oldukları için racing motorlar daha az ergonomiktir. Başlangıç motosikletinde daha dik bir oturuş daha kolay öğrenme sağlayabilir. Son dönemlerde bazı racing 125 ve 250 cc motosikletler başlangıç motosikleti olarak kullanılabiliyor. Daha fazla işçilik isteyen motosikletler aynı zamanda racing yapıları itibariyle daha yüksek hızları acemi kullanıcılarına sunmaktadırlar. Bu çerçeveden bakmakta fayda var.

Aynı zamanda oturuş şekli vs. itibariyle de bu cruiser motosikletler acemi kullanıcının işini kolaylaştıran motosikletler değildir. Çok egzost sesi yaparlar çok havalıdırlar fakat grenajlarını temiz tutmak ayrı bir iştir. Genelde motor kısmından yoğun trafikte sıcaklık verirler. Motor kısımları ısınır ve değdiğinde bacak yakma seviyesinde olabilir. Bu sebeple filmlerde gördüğümüz harleycilerin deri pantalon veya pantolonlukları vardır. Artçı konforu daha düşüktür ve birçok daha sebeple iyi başlangıç motorları değildirler. Bu motorlar sevenleri için iyi motorlardır. Doğru başlangıç motosikleti yle başlamak istiyorsanız bir süre Amerigan filmi izlemeyin ☺

Selesi yere yakın(boyunuza uygun) diye chopper / cruiser kullanmak motosikletten alacağınız zevki maksimize etmez. Çamurlu bir commuter sürekli grenajını temiz tutmanız gereken bir chopper dan çoğu zaman daha evladır.

Uzun uzun anlatmıyorum kısaca Cross motosikletler de asıl üretim amaçları offroad olması sebebiyle doğru başlangıç motosikletleri değildirler.

Scootersa , büyük lastik ;
Ebat olarak büyük ebatlı lastiğe sahip scooterlar seçerseniz hem size daha fazla konfor sağlar hem de ileride kullanacağınız motosikletler için iyi hazırlanmış olursunuz. Ufak lastikli scooterlar genelde daha dar gidon açısına sahiptir, büyük lastikli scooterlar sizin işinizi kolaylaştırır. Büyük lastikli scooterlar daha dar selealtı bagaj kapasitesi sunabilir ama bu güvenli sürüşten hiçbir zaman daha önemli değildir. Boyunuz büyük lastikli modellerde sıkıntı yaşatacaksa eğer eğitmeninize danışın.

Scooter demek, kaporta demek ;
Scooterın kaportası en ufak yere düşüşte çizilir ve kırılır. Bu da masraf demektir. Eğer seçiminiz scooter olacaksa Honda Activa gibi paket serviste kullanılan bir model koruma demirleriyle satın alınabilir.(Artık activa üretilmiyor, bu muhteviyattaki başka modeller olabilir) . Ne demiştik , şıklığı boşverin.

Distributoru kuvvetli , parçası kolay bulunur hesaplı ve populer bir model olsun ;
Alacağınız motorun Türkiye de distributorunun ne kadar güçlü olduğunu ne kadar bilinir bir marka ve o markanın ne kadar çok ithal ettiği bir model olduğuna dikkat edin. Scooterda Piaggio Gilera Honda Yamaha gibi markalar major markalardır. Yerleşik servis ağları (Yamaha için yeni bir yapılanma sözkonusu birkaç yıldır) , o servislerde o motorlardan anlayan ustaları vardır. İkinci elde de bir piyasası vardır.Bu gibi markaları tercih etmeniz motorunuzu satmak istediğinizde kolayca satabilmenizi sağlar ve çok zarar etmezsiniz.

Çin malı veya farklı isimlerle gizlenmiş Çin malı markalardan uzak durun ;
Çin malı scooterlardan uzak durun. 1000 km sonra her yanı ötmeye başlar ve cebinizden çıkan paralarla size tüm motor mekaniğini öğretir. Enjektörün varyatörün emniyet müşürlerinin ve tüm elektrik aksamının ne işe yaradığını cebinizden para ve ustalara işçilik ücreti vererek öğrenmeniz için Çin malı scooterdan daha iyisi yoktur. İsmi Türkçe veya İngilizce olan markaların scooterlarının da çoğunun Çin’den Türk markasıyla ürettirilerek ithal edildiğini bilin. Türkiye’de üretiyoruz diyen montaj hatlarına fabrika diyen firmalara aldanmayın. Onların scooter veya motosikletlerine aldanarak vereceğiniz para aynı zamanda Türkiye’de motosiklet bilincinin artmamasının , piyasanın derinleşmemesinin de mesulu olduğunu motosikletli yaşamınız devam ettikçe göreceksiniz. Korsan taksiye binmeyin ☺

Distributoru & Servis ağı gelişmiş,parçaları bulunan markaları tercih edin ;
Bunlar dışında Türkiye dışında büyük üne sahip olan fakat Türkiye’de bugüne kadar dandik distributorler veya ithalatçı firmalar yüzünden, ithal edilmeyen yedek parçalar yüzünden ayaklı cenaze arabası haline gelmiş motosikletlerden /scooterlardan kaçının. Eğer scooter/motosiklet alacaksanız, alacağınız modelin yetkili servislerinden en iyi bilinenini araştırın. Gidin Tanışın Çekinmeyin. Çünkü ileride o servislerin sahipleriyle çalışan ustalarıyla arkadaşlıklar kuracak, arkadaş olmasanız bile zaman içinde motorunuzun yapılmasını beklerken hoş sohbetler yapacaksınız. Yetkili servise düşündüğünüz modeller ilgili fikrini sorun. Yedekparça sıkıntısı olup olmadığını o modelin kronik sıkıntısı olup olmadığını sorun. Büyük markaların işlerinde iyi olan yetkili servisleri genellikle kazalı motosiklet yenileyip satmaz. Genellikle yetkili servisler dışındaki servislerin önereceği motosikletler böyle motosikletler olabilir. Yetkili servisler de de bu durum olabilir. Yani Ustayı sevin sayın ama sonuna kadar da güvenmeyin. Güven zamanla oluşan bir mevzudur. Zaman içinde güven ilişkisi kurmaya dikkat edin. Bence en iyisi ilk motosikletinizi ikinci el alıyorsanız mutlaka daha önce tanıştığınız yetkili servise motoru götürtüp onayını alın. Sonrasında yapacağınız bakım harcaması yüzünden keşke sıfır alsaydım, aynı paraya geldi demeniz olasıdır. İlk motosikletinizi alacaksanız kesinlikle galeriden almayın. Galerideki motosikletler ne yazık ki kazalı toplanmış motosikletler olabiliyor. Zaman içinde göreceksiniz eğer motosiklet sürücüsüyseniz ve motorunuza dikkat ve önem gösteren bir sürücüyseniz (ki canınızı taşıdığı için öyle olmalısınız) motosikletinize satış ilanı verdiğinizde makul ve adil bir fiyat istediyseniz en geç bir hafta içinde motosikletinizi satarsınız. Satabilmek için bir galeriye genellikle ihtiyaç duymazsınız. Bazı büyük motosiklet markalarının bayiileri aynı zamanda sıfır motosiklet de sattıkları için takasla motosiklet alabilmektedirler. Bu anlamda sıfır motosiklet satışı yapan galeriler (daha doğrusu bayiiler) temiz ikinci el motosiklet barındırabiliyor. Bu gibi firmaların aynı zamanda yetkili servisleri de oldukları için kendi servislerinin garantisiyle ikinci el motosikletleri satabilmektedirler. İkinci el alırken satışçıya güvenmeyin o markanın yetkili servisinin motorun genel kondusyonu hakkında ne dediğine dikkat edin. İlk motosikletinizi ikinci el alıyorsanız eğer lastiklerinin yılına dikkat edin. Dişleri bitmemiş ve üretim tarihini 2 yıl geçmemiş motosikletler alın. Lastik bir masraftır ve motosikletin modeline göre yüksek bir masraf olabilir. Ekspertiz yaptırdığınız da neye ne zaman ihtiyacınız olacağını sorun. Balataları ne zaman değiştirmek lazım , lastikler ne kadar gider (genelde ustalar lastiklerin hamur ömrünü dikkate almaz sadece dişine bakıp yorum yaparlar- aldanmayın) , debriyajını ne zaman değiştirmek lazım , scootersa kayışı varyatörü motosikletse zinciri dişlisi ne zaman değişmeli ve tüm bunlar kaça değişecek önceden bilin. Sonra motosiklet çok masraflı diyerek motosikletten vazgeçen kişilerden olursunuz.

Her zaman motosiklet alırken kaça ve ne kadar zamanda satarım diye düşünün ; 
Başlangıç motosikletinizi yaz tatilini geçireceğiniz kız arkadaşınız olarak düşünün (bayansanız erkek arkadaşınız) . Çok bağlanmayın. İster sıfır ister ikinci el olsun kaç liraya alacağım ve satarken kaç liraya satarım diye düşünün. www.sahibinden.com bu konuda en iyi referans noktasıdır. Yine sahibinden.com daki ilanların giriş tarihlerine dikkat edin. Uzun süredir duran ilanlar varsa düşündüğünüz modelin ikinci eli yavaş olabilir. Genelde Eylül Mart ayları arasında motosiklet alım satım piyasası daha yavaştır. Bu noktayı göz önüne alın.Eğer bir hafta arayla aynı modelde araştırma yaptığınızda farklı motosikletlerle karşılaşıyorsanız o model ikinci eli nisbeten daha güçlü bir model diye düşünebilirsiniz. Edindiğiniz bilgiyi sorarak gerçek hayatta da onaylayın.Duygusal davranmayın, motosiklet eğer günlük iş yaşamınızda veya günlük hayatınızda herşeyi hallettiğiniz birincil aracınız değilse genellikle sizin için lükstür. Lüksten kasıt burada para sıkıntısı halinde ilk elden çıkartmanız gereken şey olabilmesidir. Motosiklet alırken bunu düşünün , paraya acil sıkışsam kaça ve ne kadarda satarım çok zarar eder miyim in muhasebesini yapın. Fakat sırf bu hesapla da yola çıkmak doğru olmayabilir. Çin motosikletleri yüksek arz ve kalitesizliği itibariyle burada da başlangıç motosikleti olarak anlamsız kalacaklardır.

Bu yazı dahil internette okuduğunuza koşulsuz inanmayın – kendi bilginizi oluşturun ;
Forumlarda ve motosiklete ait sitelerde yazılanlar genellikle yanlış olma eğilimi göstermektedir. Yurdum insanı genellikle kullanmadığı motosikletle 3 yıl geçirmiş gibi inandırıcı şekilde yorum yapabilmektedir. Ya da çok kısa sürede tam yorumlayamayacağı kadar sürede kullanıp yanlış bilgi verebilmektedir. Yazıyı yazan kişinin fizyonomisi o motora çok uygun fakat sizin fizyonominiz uygun olmayabilir. O kişinin kullandığı motosiklet bakımsız olabilir fakat sizin alacağınız motosiklet bakımlı olabilir veya tam tersi. Motosiklet arabadan farklı olarak bakımlı olması halinde kullanım farkını daha çok hissettirebilen bir araçtır.
Özellikle lastik seçiminde motosiklet seçiminde internet doğru kaynak olmayabiliyor. Ben motosikletliyaşam blogu genellikle kendi tecrübelerimle doğru bilgi vermeye çalışarak yazıyorum ama bilgi benim fikrim olduğu için subjektif ve benim için doğru ve benim tecrübemle kısıtlı. O sebeple sizin için en doğruyu sadece siz ve eğitmeniniz bilebilir. İnformasyonu internetten alın fakat bilgiyi kendiniz oluşturun. Çevrenizdeki çok bilen abilere – arkadaşlara da çok inanmayın çok bilen çok yanılır.

En şık olanı değil,sizin için en efektif olanı alın ;
İlk scooterınızı alıyorsunuz en şık olanı olsun kaygısını taşımayın bu başlangıç motosikletiniz. Karizması düşük olsun önemli değil. Amacı size motosiklet sürüşünü öğretmek. İleride en karizmatik bulduğunuz modeli alırsınız. Zaman içinde motosiklete dair karizma anlayışınız da değişecek. Yine ilk motosikletiniz bir bir kurye motosikleti olabilir. Bunda gocunacak birşey yok. Seneler içinde göreceksiniz en efektif – en düşük maliyetli motosikletler bu modellerdir.

Başlangıç motosikletiniz için en belirgin rengi seçin ; 
Kırmızı , Beyaz , Altın sarısı gibi renklerdeki motosikletler trafikte daha fazla dikkat çeker. Bu sebeple parlak hatta cart renklerdeki motosikletleri başlangıç motosikleti olarak tercih edin. Motosikletli yaşamınız boyunca illa ki siyah motosikletini olacak. Bu motosiklet tercihini daha tecrübeli olacağınız günlere bırakın. Motosikletin rengi bok kahverengisi bile olacaksa, belirginse siyah renge tercih edin.

Başlangıç motoruyla ilgili olarak aklıma şu an için gelenler bu kadar. Mümkün oldukça açık nokta bırakmadan yazmaya çalıştım, bu sebeple biraz uzun oldu. Yorum şeklinde sorularınız olursa cevap vermeye çalışırım. En doğru cevapları eğitim alarak bulabilirsiniz.

Daha önce yazmış olduğum uzun dönem YBR 125 incelemesi ve yazmakta olduğum Honda PCX 125 (scooter) incelemeleri de 2 başlangıç modeli olmaları itibariyle referans olabilir. Linklerine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Uzun Dönem Yamaha YBR 125 ESD Commuter incelemesi ;
http://motosikletliyasam.wordpress.com/2011/05/30/uzun-donem-yamaha-ybr-125-esd-kullanim-izlenimleri/

Uzun Dönem Honda PCX 125 Scooter incelemesi ;
http://motosikletliyasam.wordpress.com/2012/05/21/uzun-donem-honda-pcx-125-incelemesi/

Serhat Küçükler


http://motosikletliyasam.wordpress.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder